Gizemli olan evren mi yoksa tamamına ulaşamadığımız bilinçaltımız mı? "Bu gök kubbenin altında söylenmemiş hiç bir söz yoktur" derler. Peki ya hâlâ bilemediklerimiz, isteklerimiz, "ya sonrası" dediklerimiz?
Bilinçaltımızı ifade eden yansıtıcı Işık kaynağı Ay' ın, görüş alanımızdaki bir yüzü hep karanlık; tıpkı bilinçaltımız gibi mistik ve gizemlidir..Bilinçaltımızın o gizemli tarafı da görüş alanımızda değildir; ULAŞIMA izin verilmemesi de boşa değildir..Aslında bu bizi yaşamda tutan mekanizma. Eğer izin verilseydi hayat planındaki çabamız biter çileye dönüşür; bitsin artık her şey diye beklerdik.
Ait olma fikri..Ana çalışmamız bu..Bu fikri açmaya çalışıyoruz aslında..Yaşam amacım ne? sorusunun altında yatan ANA FİKİR..Ölümü tatma gibi bir iç biliş var çünkü içimizde.."Ben bu hayatta yaşıyorum ama bir yanım buraya ait hissetmiyor" duygusu. Bu Paradoks sayesinde hayata tutunuyoruz.
Bu dünyaya ait olma fikrine tutunmak için Merkür' ümüz bize akıl oyunları oynatırken, bir yandan Venüs, bizi gölgesinden geçirip ilahi aşka doğru yol aldırma hizmetinde.
"Burası fani, ahiret hayatıdır sonsuz olan" diye biliriz inancımızda...İmtihan bu ya, nereye ait olduğunu anlamaya çalışan bilinçaltını, Merkür ilüzyona inandırmaya çalışsa da; istiyoruz ama Ay'ın o görünmeyen yüzü gibi SONSUZ RUH ALANINA ulaşamıyoruz dünyevi akılla; bu da alt bilinçte haliyle bir çelişki, bir polariteye neden oluyor.. Ay, ait olma ve olmama arasında savaşırken bize korku, refleks ve hayatta kalma taktiği yaratıyor..Bizi hayatta tutan temel çelişki bu..Bu yüzden bilincimizin tamamına ulaşıma izin verilmemesi de bir HİKMET' tir.
İnsanoğlu, yine Ay'ından kaynaklı o mistik yönü bilmek, böylece güvenliğinden emin olmak ve ben nereye aidim duygusunun cevabı için hayat yolculuğunda yürütmektedir..Öyle bir yürüyüş ki her anladığı şey "YA SONRA" anlayışını beraberinde getirerek sonu gelmeyen bir anlama çabası içinde..Bu yüzden aslolan YOL' UN SONU DEĞİL; YOLUN KENDİSİDİR.
"Ya Sonra" anlayışı sadece hayatta kalmanın bir motivasyonudur.
En doğrusunu Allah bilir.
Farkındalık ve Aşkla
Neşe VERAL
コメント